Özet ve Değerlendirme : Belirli Süreli İş Sözleşmelerindeki Süreden Önce Haksız Feshe Bağlanan Cezai Şartların Geçerliliğine İlişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı

Değerlendirmemize konu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı (“Karar”), 18.07.2019 tarih ve 30835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2017/10 Esas, 2019/1 Karar numaralı 08.03.2019 tarihli karardır.
Yargıtay bünyesindeki farklı hukuk daireleri arasında belirli süreli olarak yapılmış ancak kanunun aradığı objektif şartları sağlamadığı için belirsiz olarak kabul edilen iş sözleşmelerindeki süreye bağlı cezai şart hükümlerinin geçerli olup olmadığı hakkında daireler arasında farklı yönde kararlar verildiği belirtilerek uyuşmazlık konusundaki içtihat ayrılığının giderilmesi talep edilmiş ve bu husus Kurul tarafından değerlendirmeye alınmıştır.
Öncelikle uyuşmazlığa konu unsurlar, belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri arasındaki farklar ve belirli iş sözleşmeleri için aranan objektif şartları kısaca özetlemek gerekmektedir.
Belirsiz Süreli İş Sözleşmeleri
Belirsiz süreli iş sözleşmeleri; işçi ve işverenin söz konusu işin, tarafların üzerinde anlaştığı koşullarla herhangi bir süreye bağlı olmaksızın yapılmasına yönelik imzaladıkları iş sözleşmeleridir. Belirsiz süreli iş sözleşmeleri, özellikle işverenin sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi halinde belirli koşullarda işçilere iş güvencesi hükümlerinden faydalanabilme (işe iade davası açma, kıdem ve ihbar tazminatı talep edebilme vb.) imkanını tanıdığından işçilerin lehine sayılabilecek sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde her iki taraf kural olarak sözleşmeyi feshedebilmek için belirli süreler içerisinde diğer tarafa fesih bildiriminde bulunmak zorundadırlar.
Belirli Süreli İş Sözleşmeleri ve Objektif Koşullar
Belirli süreli iş sözleşmeleri ise 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11’inci maddesinde “belirli süreli işlerde veya belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ve işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi” olarak belirtilmiştir. Bu tanımlamaya göre belirli süreli iş sözleşmeleri sözleşme yapılırken sürenin taraflarca kararlaştırıldığı, sürenin bitiminin her iki tarafça bilindiği sözleşmelerdir.
İlgili madde içerisinde birtakım objektif koşullar belirtilmiş ve bunlar gibi olguların varlığı halinde sözleşmenin belirli süreli olacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, taraflarca imzalanan iş sözleşmesinde sadece belirli bir sürenin belirtildiği ancak kanunda belirtilen nitelikteki objektif koşulların bulunmadığı sözleşmeler belirli süreli olarak kabul edilmemektedir. Bu sözleşmeler belirlenen sürenin geçmesiyle kendiliğinden sona ermektedir. Belirli süreli iş sözleşmesinin sürenin geçmesi sebebiyle kendiliğinden sona erdiği hallerde işçi kıdem tazminatına hak kazanamamaktadır. Ayrıca işçiler belirsiz süreli iş sözleşmelerine uygulanan iş güvencesi hükümlerinden faydalanamadıkları için işe iade davası da açamamaktadır. Bu durumda belirlenen süreden önce iş sözleşmesinin işverence haksız feshedilmesi halinde işçi sadece fesih tarihi ile sözleşmede belirlenen sürenin bitimi arasındaki kalan süre için ücret talep edebilmektedir.
Yukarıda belirtilen sebepler nedeniyle işverenler çoğu zaman belirli süreli iş sözleşmesi yaparak işçi istihdam etmektedirler ve bu sözleşmelerin haksız feshedilmesini önlemek, işçinin yapmış olduğu çalışmanın kesintisiz devam etmesini sağlamak için ise bu sözleşmelere cezai şart olarak tanımlanan maddeler eklemektedirler.
Cezai Şart
Cezai şart ise kısaca mevcut borcun yerine getirilmemesi veya eksik biçimde yerine getirilmesi durumunda karşı tarafa ödenmesi gereken, mali değeri olan ve söz konusu borçtan ayrı bir edim olarak tanımlanmaktadır. Bu edim genellikle belirli bir paranın ödenmesi şeklinde olmakta ancak bir şeyin verilmesi, yapılması veya yapılmaması şeklinde de kararlaştırılabilmektedir.
İşçinin işveren karşısında ekonomik gücünün ve sözleşmenin şartları konusunda müzakere edebilme gücünün zayıf olması sebebiyle iş hukukunda kararlaştırılabilecek cezai şartların geçerli olabilmesi belirli şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar;
- Cezai şartın karşılıklı olması yani hem işçi hem de işveren açısından kararlaştırılmış olması,
- İşçi aleyhine belirlenen cezai şartın miktar ve koşullarının işvereninkinden daha fazla olmaması,
- Cezai şartın fesih hakkının özüne dokunabilecek nitelikte olmamasıdır.
Özetlenen unsurlarla birlikte Kurul, işçinin korunması ilkesi doğrultusunda sözleşme yapılırken taraflar arasındaki iradenin de gözetilmesi gerektiğini belirterek belirli süreli iş sözleşmelerinde “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” düzenlemesinin öngörüldüğü ve sözleşmenin objektif koşullar bulunmadığı için belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edildiği hallerde işbu cezai şart hükümlerinin kararlaştırılan süre için geçerliliğini koruyacağına karar vermiştir.
İlgili kararın tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/07/20190718-11.pdf
